G-ÜNLÜk

Namaste Nepal!

Nepal’i merak edenler için, kişisel deneyimlerin yer aldığı bir yazıdır… Namasteiiiğ… Sonu hafif uzatılarak… Çünkü tam olarak yöresel aksanı böyleymiş. Yerel rehberimiz Sam öyle söyledi… Namah; saygıyla ve hürmetle selamlama, Te; seni anlamına geliyormuş. Kelime anlamıyla Namaste; ‘Seni saygıyla ve hürmetle selamlarım. ‘ demekmiş. Hindistan ve Nepal gibi Uzakdoğu kültüründen gelen bir selamlama şekliymiş… İlk bilgi, tanışmanın ilk adımına dair edinildi. Namaste… Çünkü bir ülkeyle tanışmaya gidiyorduk. Bir kültürle, bilmediğimiz bir coğrafyayla ve tanımadığımız bakış…

Öyküler

ULAN HAMZA!

 Yaş 7… Amcam Almanya’dan renkli televizyon getirmiş; uzaktan kumandalı. Sadece TRT’nin olduğu dönemler. Sabah açılışına yetişemiyorum ama gece kapanışını kesinlikle kaçırmıyorum. Annemin tabiri ile “Gece yatmaz, gündüz kalkmaz” bir nesilim ben çünkü! Yaş 7 evet ama ne tartışma programı ne de pazar günleri yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın sunduğu Pazar Konseri’ni kaçırıyorum; çoğu yetişkinin bile televizyonun nefes almasına sebep olacak klasik müzik konseri sırasında tv önünü boşaltmasına rağmen… Özellikle kış şartlarının ağır olduğu dönemlerde yayın kesilir,…

Öyküler

GÜNEŞ DELİRTMESİ

Sahne 1: Anne (Kübra) sabah uyanıp yine güneşli bir havanın varlığına tanıklık ettiği salon penceresinin önünde dikilmiş, boş gözlerle dışarıya bakmaktadır. Sabahın sessizliğini, güneşin soğukluğundan kalörifer peteğine parmak uçlarıyla sığınma girişiminde bulunan annenin; sanki Keban Barajı’nın tüm elektriğini yüklenmiş vücudunun petekle buluşması esnasında çıkan “Çatırtttt” sesi ve bu çarpılmanın dile yansıyışı olan “hkjfhshgfsfgfgfgsgf” nidaları bozmaktadır… Birden, sıcacık yatağını sürünmek suretiyle terk eden evladın anneyi evde, camın kenarında bulması nedeniyle yaşadığı mutlulukla şakıyan sesi gelir; Suğra-…

Öyküler

GENSEL TAŞINIM

Kendimi ben seçmedim! Ha, seçme şansım olsaydı beni seçerdim… Yağmurlu 1 Nisan gecesi 23:30’da doğmuşum. O son yarım saati atlataydım belki de işler daha farklı olurdu! Doğduğumda ebem haklarımı okumamış mesela. Belki o anda bilinçaltına işleme çalışmaları yapılsa,  akıllı uslu bir kızdır tanımlamasıyla anılır; “ Sülalede de yoktu böyle biri, kime çekti ki acep?” sorunsalına maruz bırakmazdım kimseyi. Faili meçhul gensel  taşınma olarak görülen tuhaf davranışlarımın erken yaşlarda başladığı iddia ediliyor. Hatırlamıyoruz ya, ne derlerse…